Tiyatro Kulübü

Günleri: Salı- Perşembe saat: 19.00-21.00
Yönetmen: Tamer Yılmaz, Omid Darvishi

 (ATÜK YAZILARINDAN DERLENMİŞTİR.)
 
Türkçe sözlüğe baktığınız zaman amatör ve amatörlüğün tanımı var. Amatörlük bizde, daha çok, heveskârlık, özengenlik ve ‘acemilikle’ eşdeğer

tutulmuş. Ülkemizde, ödenekli ve özel tiyatroların, ‘olumsuz’ bulunarak eleştirilen oyunlarına bile, ‘beceriksizlik’, ‘acemilik’ belirlemesi yerine ‘amatörce’ kelimesi seçilerek niteleme yapılmaktadır. Oysa, profesyonel olmayan, olumsuz sunum için ‘amatörce’ değil, ‘acemice’ denilmelidir. Eğer acemice sunulan bir oyun varsa oyunu kime, neden sunduğunuzun yanıtını verememenizden kaynaklanabilir.
 
Bizce sanatçı, insana diyeceği olan, olabilen ve bu anlamda sancı duyan kişidir. Sanatsal üretim süreci ise bu sancının, demek istenilen, var edilmek istenilen bu düşüncelerin doğurulması için sarf edilen çaba ile başlar. İşte ‘amatör’ sözcüğüne anlam katan da bu çabadır. Bizler amatörlüğe bu anlamda yaklaşıyoruz.
 
Amatörler duydukları sancıyı doğurabilmek amacıyla, gönüllü olarak bir araya gelebilen kişilerdir. Paranın, piyasanın, popülizmin dayatmalarına direnebilme ve bu anlamda daha özgür bir yaratma süreçleri, var olan kalıpları aşma şansları vardır. Ve biraz evvel de değindiğimiz gibi sanatçı, özünde amatördür.
 
Sanat; özgür, özerk, çekincesiz bir yaratıcılık ortamına gerek duyar. Bu ortam açıktır ki, piyasanın ve ‘para’nın zorladığı sınırlar aşılabildiği ölçüde var edilebilecektir. Bizce sanatçının yaratısını zorlayan onun sancısıdır, üretimini zorlayan ‘para’nın, ‘piyasa’nın cazibesi değildir. Bir şiir dile getirirken, fırçanızı renklerinizi tuvalinize yansıtırken kaç para getirir diye düşünmezsiniz.
 
Amatör tiyatroda ortaklaşa yapılan işin mükemmelliği aranır. Oyuncu yalnızca kendi mükemmelliğine odaklanmaz.  Amatör tiyatrodaki usta çırak ilişkisi yalnız sahnedeki, teorik bilgilerin aktarılması anlamında değildir. Biz her temsilden sonra oturur, neler aksadı, neler oldu, nelerde hata yaptık, neleri yapmamız lazım, neleri söyledik, temsil nasıl geçti, tartışırız. Bunlar o usta çırak ilişkisinin sonucudur. Bu usta-çırak ilişkisinden yalnız oyunculukla ilgili şeyler çıkarmayalım. Farklı birikimler kazanarak aşama aşama daha güzeli yaratmanın, yaratabilmenin sorumluluğu da yeşeriyor..
 
Amatörlük, profesyonelliğini hep daha iyiyi arayarak gösteren, kazanımlarını bencilce kendine saklayarak değil; aksine yaymaya, aktarmaya belgelemeye ve geleceğe bırakmaya gayretli bir kurumsallık. Demokrat her üyesinin söz söyleme özgürlüğüne sahip olduğu, kendini ve grubu geliştirmek için her kapıyı zorlayan, bireysel doyumu değil, topluca yaratmanın kıvancına özlem duyan bir örgütlülüktür.

Bizce bu buluşmaların başarısı için; birlikte düşünülmesi, ortak sancının yakalanması gerekir. Seyirciye sunumda herkes kendi yaratıcılığını oyunun ortak yaratıcılığına katabilmelidir. Toplu oyunculuk dediğimiz anlayışı zorunlu kılar (bir başka deyişle, sahnede figüran yoktur) hedefimiz, bu ortak yaratıcılığı yakalamak olmuştur.

Hangi politik görüşte olursanız olun, hangi siyasi anlayışın peşine takılırsanız takılın, hangi dünya görüşüne yakın olursanız olun, sanat alanı, sanatsal uğraş, size olumlu olanı, güzel olanı yakalama fırsatı verir. Bu olanağın var edilebilmesi için de sanatsal yaratı ve elbette özgür bir ortam ister.
 
Ve seyirci ile birlikte yaşanan ortak sancı nedir? Yani ortaklaşa ne demek isteniyor? Seyreden (seyirci) ile seyrettiren ayrımını kaldırmak gerekmez mi? Diye sormuştuk. Ve yola çıkmıştık, bu yolda yürüyoruz.
  
AMATÖR TİYATROLAR BİRLİĞİ

Sizi Arayalım

Ücretsiz bilgi almanız için sizi arayalım!

Gönder